NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
أَحْمَدُ
بْنُ
حَنْبَلٍ
حَدَّثَنَا
عَبْدُ
الرَّزَّاقِ
حَدَّثَنَا
مَعْمَرٌ
عَنْ
الزُّهْرِيِّ
عَنْ سَالِمٍ
عَنْ أَبِيهِ
عَنْ عُمَرَ
رَضِيَ
اللَّهُ عَنْهُ
قَالَ
سَمِعَنِي
رَسُولُ
اللَّهِ صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
نَحْوَ مَعْنَاهُ
إِلَى
بِآبَائِكُمْ
زَادَ قَالَ
عُمَرُ
فَوَاللَّهِ
مَا حَلَفْتُ
بِهَذَا
ذَاكِرًا
وَلَا آثِرًا
Ömer (r.a)'den şöyle
dediği rivayet edilmiştir: Rasûlullah (s.a.v.) beni işitti... -(Hz.Ömer;)
babalarınız adı ile... sözüne kadar, önceki (3249.) hadisin mana olarak
benzerini (söyleyip) şunu da ilâve etti-:
"Vallahi (artık) ne
kendimden ne de (başkasından) naklen bu şekilde bir daha yemin etmedim."
İzah:
Buharî, eymân, tevhid;
Müslim, eymân; Nesâî, eymân; ibn Mâce, keffarât; Tirmizî, nüzûr; Ahmed b.
Hanbel, II, 7, 8, II, 17, 20, 48, 76..
Bu hadis, bundan önceki
hadisin başka bir rivayetidir. Musannif Ebû Dâvûd, önceki hadisi, Ahmed b.
Yunus'dan, bunu işe Ahmed b. Hanbel'den almıştır. Tabiî, Ahmed b. Yunus ile
Ahmed b. Hanbel'in isnadları da birbirinden farklıdır.
Ahmed b. Hanbel'in
rivayetinde, Ahmed b. Yunus'un rivayetinde bulunmayan iki cümle vardır. Ebû
Dâvûd, bu fazlalıkları aynen aktarmış, geri kalan kısmı ise "Önceki
hadisin manasım..." şeklinde işaretle iktifa etmiştir.
Ahmed b. Hanbel'in
rivayetindeki fazlalıklardan biri, hadisin başındaki, Rasûlullah'ın
Hz.Ömer'in, sözünü işittiğine dair olan cümle; diğeri de yine Ömer'in, bir daha
o şekilde yemin etmediğini ifade ettiği cümledir.
Bu son kısım, Buharî ve
Müslim'in rivayetlerinde:"Vallahi Rasülullah'i dinledikten beri ne
kendimden ne başkasından naklen bir daha öyle yemin etmedim" şeklinde
varid olmuştur.
Hz. Ömer'in bu
ifadesinden anlaşıldığı üzere, o babasının adı ile yemin ettiğinde ya bunun
günah olduğunu bilmiyordu ya da, cahiliye devrinden kalma bir alışkanlık
olarak diline öyle gelivermişti. Ama Hz.Nebi kendisini bu şekilde yemin
etmekten nehyedince artık bir daha öyle yemin etmedi.